Hayatımda çok ama çok istediğim şeyleri bile bilgisayarımın ekranını kadar görmüyorum. Hatta öyleki onları haftada gördüğüm süreyi toplasak benim bir günlük monitor aşkıma yetmiyor. İşimden memnuniyetsizlik değil benimki, 4 yıl yani
4x365=1460 gün
4x2x52=416 haftasonu
yani ortalama 1000 gündür, aynı şeyi yapıyorum. Yaklaşık aynı saatte kalkıp, aynı saatte kahve içip, aynı saatte yemeğe gidiyorum. Garip geliyor, hele ki bunu yıllar ve yıllar boyunca da yapacağımı düşününce gözlerim dönüyor, aklım şaşıyor.
O zaman daha iyi anlıyorum, insan olmayı. İnsan olmak herşeye alışmak demekmiş bir yerde ve ben alışmışım bile.
Şıpsevdi diye bir sakız vardı. halen var mı bilmem ama ben onların etiketlerini uzun uzun süreler biriktirdim, şimdi Mersin'de bir kutuda olduklarını düşünüyorum. Orada Aşk... diye başlar ve hiç düşünmediğiniz bir bakış açısı getirirdi. Sakızıda pembeli kocaman bir sakızdı benim için ağızda eriyenlerden değilde büyüyenlerden :))
Şimdi ben bu karikatürlerin ingilizcesini buldum. Bu sefer "Love is...". Artık biriktirdiğim sakız etiketlerim olmasa da bu sefer biriktirdiğim duygular, anılar ve yaşanmışlıklar var. Ve halen tutuyor :)

Buradan şıpsevdi sakız üreticilerinin geniş bakış açısı ve bilgi dağarcığı için tebrik ediyorum. İngilizce bilmeyenlere sakız yolu ile ulaştıkları için.
Limon Çiçeği
1 yorum:
Hala o sakızlardan var :D
Hala o eski bildiğimiz şıpsevdi haliyle hemde.
Yorum Gönder