Perşembe, Ekim 25, 2007

Zamansızlıkda var bir yerlerde biliyorum ...

Ne zaman Zeynep'e gitsem gözüme çarpıyor o heykel. Öyle doğalından sarmaş dolaş olmuş bir çift. Öyle farklı bir ahşapbiblo ki ! Benim burada anlatma çalışmalarım biraz boş kalıyor. Öyle içten sarılmışlar ve sarılışları öyle uyumlu ki! Sankiyıllardır sarılmışlar, sanki yıllarca da sarılacaklar gibi. Sanki bir birlerini bırakmamak için sıkı sıkı tutuyorlar birbirlerini,ama öyle boğarcasına da değil. Ve sanki bütün bu sarılmalardan hiç şikayetçi değiller. Sanki hiç elleri ayakları uyuşmuyor, sanki boyunları hiç ağrımıyor, hallerinde öyle rahatlar ki !


Bu biblo daha sonra hep Brancusi'nin The Kiss heykelini hatırlatıyor. Bir yerlerde okumuştum herhalde, daha sonra Philedelpia Sanat Müzesinde de gerçeğini görüp ona da öylece bakakalmıştım. Nasılda bir birlerini tamamlamışlardı ve bu tamamlamada ayrılmanın a'sı bile yoktu. Sanki hep oradaydılar ve ben arkamı dönüp gitsemde, birazdan yangın çıksa da onlar orada hep öyle kalacaklardı. Zaman duygum şaşmış, ama böylesi zamanı şaşmış bir sarılışı istemiştim.

Şimdi bu iki heykel beni benden alıp yine zamanın olmadığı, sarılışların bir ömür sürdüğü bir diyara götürdü. Ne zaman gelirim bilinmez ...


Limoni

Pazar, Ekim 21, 2007

Bir anın tadına varmama var...

Bir zamandır yine anları kaçıyorum. Yine yarına, sonraya, bir saat sonrasına, eve gidincesine dalıyorum. Oturup bunları düşünürken bu anlarımı da kaçırıyorum. Sürekli kendime bunu telkin etsemde bir şekilde uçup gidiyorum. Bir türlü de geri gelemiyorum. Ya ben daha gelemedim mi ? gittim mi ? bilemedim.
Bir şeyi çok istersem olur onu biliyorum. Siz de bilin olur mu ? İnancı ( ama güzel şeylere) hissetmek nasıl da büyük bir güç. Ben şimdi o gücü, o tutkuyu özledim. Acil olarak bu durumdan sıyrılmam gerek. Hatta tamda sonbahar geldi, melankolik olmadan sıyrılmalıyım. Hasta olma bahanemde yok, ama halen çok uyuyorum. Bakalım bu hafta neleri değiştiriyorum.
Herkese güzel bir hafta
Limon Çiçeği