Pazartesi, Mayıs 25, 2009

Lalelerim Açmaz Oldu

Yoğun bir haftasonu. Benim gibi bir insanın aile eşrafını aile ritüelleri ile ağırlaması pek ağır bir olaymış. Bu olaya niye ağır-lamak dediklerini daha iyi anladım. Evlenmek ve çoluk çocuk sahibi olmanın 2 günlük deneyimini yaşamak bile aklıma başıma getirmeme yetti. Çocuk yetiştirmek için de bir terim bulmak gerek ve içinde mutlaka "ağır" birşey olmalı.

Seğmenler parkında geçirilmiş 3 saat sonrasında, " beni parka bile götürmedin" diye ağlayan bir velede okkalı dışında ne verilir? Tabiki gidilir okkalı bir orta şeker kahve içilip sakinleşilir.

Bir bebeği sevmenin huzuruna kendinize kaptırmışken, büzülen dudaklar ve yükselen ses ile içinde bulunduğunuz huşudan çıkıp kendinize geliyorsunuz. Hatta gelmeyi bırakın, kendinizi geçip gidiyorsunuz. Ne kadar zormuş anladım.

Perşembe, Mayıs 21, 2009

Yine Yeni Yeniden ve Yeniden

Uzun zaman oldu, yazmadım değil bu zamanda. Niyeyse paylaşmak istemedim yazdıklarımı. Bende kalsın istedim, saklamak değildi derdim de ne hissettiğimi kopuk kopuk yazmaktı rahatsız eden. Esrarengiz oyunu oynar gibi olacaktı.
Çok konuşmadım bu dönemde, genelde dinledim, sessiz kaldım, firsat buldukça kahkaha attım. Ama ne hissettiğimi, ne düşündüğümü, neye sinirlenip , neye kızdığımı anlatmadım uzun uzun. Bilmesinler değildi derdim, anlatamamaktan şikayetim.
Artık basılı fotoğrafım yok yeni yakına ait. Artık digitalleştim, herşeyim 1-0 ve yedekleme ömrüm kadar geçmişim. Bir zaman bulup derlemek toparlamak ve anıları bastırmak istiyorum. Şu an için geçmişi sadece içime bastırıyorum. Sustuğum zaman nedense hep geçmişim konuşuyor, geleceğime söz düşsün diye susturuyorum ama söyleyecek birşey bulamıyor geleceğim. Uzun uzun suskun kalacağım, ta ki onun sesini duyana kadar. Netleşip, netleştirip sesimi uzun uzun dinleyecepim bir gün.
Değişimi hissediyorum ve değişiyorum :))
Sevgiler