Duygularıma güveniyorum. Neden öyleler bilmesemde, olaylar dönüp dolaşıp içimde hissettiğime geliyor. Ama hep onlara göre yaşamakta bana garip geliyor. Yüzyıllardır mantığımı, aklımı ve somut değerlerle yaşayınca; tabiri caiz ise hocam "koyverip" yaşayamıyorum.
Artık gitmek için hazırım, tek yapmam gereken valizin fermarunu çekmek; sonra gitmek. Hiç bir gidiş elini kolunu sallaya sallaya olmuyor malesef. Hep giderken birşeyler de götürüyor insan. Ne kadar az götüreyim desemde, bir yığın oluveriyorlar. Bu seferde öyle, sakin sakin gidemiyorum. Elimin altındaki herseyi veremiyorum. Bu da senin olsun, bu oyuncakları sen al, bu çiçek sana kalsın... Denmiyor işte.
Ama yaşamışlıklarımda dönüp dönüp gözümün önüne geliyor. Her birine sıkı sıkı sarılıyorum. Unutmaktan korkarcasına. Bir taraftan hani diyorum, taşımayacaktın onca şeyi, hatta sürümeyecektin. Yapamıyorum, illaki sırtlayıp fazlaca birşeyleri giderken götürüyorum.
Tatilim başlıyor, gidiyorum. Ben olup geri geleceğim. Geri geldiğimde ise yenilenmiş bir ben olacak karşımda . şimdiden neler yaptığımı anlatayım : ))
Bol bol uzun oturulmuş olacak, şapka başımda esinti olan heryerde saatlerce kalacağım. Yapacaklarımı düşünmeyeceğim. Sabahları erken kalkıp, geceleri bol bolyıldız seyredeceğim. Yıldızlara anlamlar yükleyip, kendimi yenieleyeceğim onlardan gelen ışıklarla. Ne şanslıyım, dolunay ve akşam doğuyor.. Ona da bakacağım bol bol, içimdeki boşluğu da temizleyeceğim. O da atık torbası değil, sade ve temiz olarak içimdeki boşluk olacak. Sonra güzel şeyler düşüneceğim. Güzel şeyler yiyeceğim. Bisküvi, kızartma, kuru, yağlı ve hazır şeyler yemiyeceğim. Asit içmeyeceğim. Belki detoks bile yaparım, ama denizin insanı nasıl acıktırdığını bildiğimden pek emin olamadım. Manzaraları aklıma yazacağım. boyalarımı ve resim defterimi götürüp onlarla oynayacağım, fotoğrfa makinamı götürüp bir dalın onb,n fotoğrafını çekeceğim. Güzel şeyler yapacağım. Yapacak birşey bulamazsam arkadaşlardan birine gıdık atacağım :))
Biraz bekleyin, ben kendim olup geri geleceğim.
Limon Çiçeği