Salı, Aralık 26, 2006

Extraverted Sensing Thinking Judging

Bu benim. Evet benmişim. Bilimsel çalışmaların ışığında ortaya çıkan budur :)) Bir test yaptırdılar, sonra bana ESTJ olduğumu söylediler. O ne dedim, bize değil google sor dediler. Google der ki :))

As an ESTJ, your primary mode of living is focused externally, where you deal with things rationally and logically. Your secondary mode is internal, where you take things in via your five senses in a literal, concrete fashion.

ESTJs live in a world of facts and concrete needs. They live in the present, with their eye constantly scanning their personal environment to make sure that everything is running smoothly and systematically. They honor traditions and laws, and have a clear set of standards and beliefs. They expect the same of others, and have no patience or understanding of individuals who do not value these systems. They value competence and efficiency, and like to see quick results for their efforts.

ESTJs are take-charge people. They have such a clear vision of the way that things should be, that they naturally step into leadership roles. They are self-confident and aggressive. They are extremely talented at devising systems and plans for action, and at being able to see what steps need to be taken to complete a specific task. They can sometimes be very demanding and critical, because they have such strongly held beliefs, and are likely to express themselves without reserve if they feel someone isn't meeting their standards. But at least their expressions can be taken at face-value, because the ESTJ is extremely straight-forward and honest.

The ESTJ is usually a model citizen, and pillar of the community. He or she takes their commitments seriously, and follows their own standards of "good citizenship" to the letter. ESTJ enjoys interacting with people, and likes to have fun. ESTJs can be very boisterous and fun at social events, especially activities which are focused on the family, community, or work.

The ESTJ needs to watch out for the tendency to be too rigid, and to become overly detail-oriented. Since they put a lot of weight in their own beliefs, it's important that they remember to value other people's input and opinions. If they neglect their Feeling side, they may have a problem with fulfilling other's needs for intimacy, and may unknowingly hurt people's feelings by applying logic and reason to situations which demand more emotional sensitivity.

When bogged down by stress, an ESTJ often feels isolated from others. They feel as if they are misunderstood and undervalued, and that their efforts are taken for granted. Although normally the ESTJ is very verbal and doesn't have any problem expressing themself, when under stress they have a hard time putting their feelings into words and communicating them to others.

ESTJs value security and social order above all else, and feel obligated to do all that they can to enhance and promote these goals. They will mow the lawn, vote, join the PTA, attend home owners association meetings, and generally do anything that they can to promote personal and social security.

The ESTJ puts forth a lot of effort in almost everything that they do. They will do everything that they think should be done in their job, marriage, and community with a good amount of energy. He or she is conscientious, practical, realistic, and dependable. While the ESTJ will dutifully do everything that is important to work towards a particular cause or goal, they might not naturally see or value the importance of goals which are outside of their practical scope. However, if the ESTJ is able to see the relevance of such goals to practical concerns, you can bet that they'll put every effort into understanding them and incorporating them into their quest for clarity and security.

Bu testin detayları ise http://www.personalitypage.com/ adresinde bulunuyor. Bakalım siz hangi dörtlüden çıkacaksınız ?

Ömer Napıyorsun ?

Pazartesi günleri olan dizi,Beyaz Gelincik. Neden harfler büyük diye sormayın, öyle içimden geldi. Mehmet Günsür adına başladım. İçerisinde kendini ispatlamış bu kadar oyuncunun olması ile de sevdim. Konu günümüze uyarlanmış bir aşk hikayesi. Günümüze uyarlanmamışını isterseniz Leyla-Mecnun verebiliriz. Dizi de gel-git durumları düzeldi, derken işler yine başa sardı. Hem de çok fena. Delikanlı, karizma, biraz da Adanalı bay kahramanızımız Ömer bu bölümde tam saçmaladı. Bu kıskançlık husumeti kadınlarda olunca avazları kadar çıktığı kadar bağırıyorlar da erkekler neden saçma tepkilerle dile getiriyor. Beyazım gelinciğim açık açık söyledi. Olmaz, senin nişanlın var dedi... Ama aksilik aksilik... o ne öyle, kaba kuvvet ?? Hiç olmadı Ömerim...hiç olmadı

Şimdi Ömer'in yerlerde sürünüşünü, dibe vuruşunu seyredeceğiz. En az 5-6 bölüm. Bakalım neler olacak neler ??

Dizide iki kahramanın bir özelliği ise bir durumdan rahatsız iseler hemen harekete geçip,işleri dönülmez noktalara getiriyorlar. Sonra da çekime kapıl, çarpış dur :))

Limon Çiçeği

Salı, Aralık 19, 2006

Olmaz Demeyin Şansınızı Deneyin

Bugün ayın 19'u. 22'e çok az kaldı. Ankara'da gayet ferah 11. kattaki evimde, saat 7.15-7.20 de ortalık aydınlanıyor. Benim gibi güneşle kalkmayı seven biri için çok geç. Zaten kalkıp, birşeyler atıştırıp, giyip, süslenip ancak 8:30 mesaisine yetişebiliyorum. Mesai de ilginç geldi birden :)
22'den sonra günler artık daha erken doğacak ve ben erkenden uyanıp sakin sakin sabahları kendime zaman ayırabileceğim. Günün en çok sevdiğim saatleri, güneşin henüz doğarken ki halleri. Hatta bugün kalkıp penceremi, perdemi açıp tekrar yattım. 15 dakika yorgana sarılı olarak bu sevdiğim zamanı yaşadım. Gelsin gelsin, işe gitmeden önce 2 saat evde aydınlıklı olarak zaman geçirebildiğim zaman gelsin. Akşamları zaten miskin, yorgun, anlamadan biraz da anlamsız geçiveriyor. Sabahlar tekrar gelsin.

Yılbaşı klasiklerinden bir bilet aldım. Bu sefer çeyrek bilet aldım. Ve henüz toplu alınan biletlere katılmadım. Hani işyerinde, okulda, aile de hep beraber bilet alınır. Niye böyle yapılır onu da tam bilmem. Herhalde toplu kakınma işlemi için. Ama verilen ikramiye de gerçekten hayat değiştirecek miktarda. 20 kişi çeyrek alsa ve çeyrek bilete çıksa, 5 milyon YTL 20 kişinin olur. Kişi başına 250.000 YTL. Ehh buda benim gelecek kaygım olan ev-araba-biraz yatırım işlerimi görürü. Ama yok benim kişisel aldığım çeyreğe çıkar ise bu tek kişiye 5 milyon YTL demek, işte o zaman hayatım kalkınmaktan öte gidip değişir. Bak yine hayallere daldım. Bu hayal bitmez, yılbaşları ve biletler ve sayısal lotolar ve on numaralar ve şans topları ... Bir atımız eksik galina, o da kalsın :))

Limon Çiçeği

Perşembe, Aralık 14, 2006

Telli Günlük

Evet telli turnam, telli babam, tel sararım.. İğrenç mi oldu ? Sanırım evet.

Ben şanslı biriyimdir, mesela kimse de duymadığım bir özelliğim var(dı). 33 dişliyim. Evet ön süt dişlerimden biri inat etmiş zamanında, düşmemiş. Bende inat edip diş teli takmayınca. Gün oldu devran döndü, bugüne. Yirmiliklerin çıkması ile bizim 33 diş bir yerini beğenmedi. Ben de üniversiteyi bitirince beğenmemiştim... Şimdi ise geri gidiyor ve dilime takılıyor. Herkesten geri kalıyorum ve bu benim sinir tellerime takılıyor. Buraya kadar paralelliğimizi korudum. Ama 25 yıl sonra, yaşayabileceğim katasrofik etkilere rağmen ayrıldım. Evet artık yok, yerinde de bir şey yok. Ama onun yerine 12 adet braket ve bir diş telim var. 6-8 ay bunlarla yaşayacakmışım, Hakan öyle söyledi.
O kim mi ? Ortodontistim.
Nasıl bir şey mi ? Ağzın bir metre açık koltukta yatarken muhabbet edilmiyor.

Neyseki canımı yakmadı da, kavga etmedik.

Bir fırsatım olursa tellerimin fotoğrafını çeker size de gösteririm :))

Limon Çiçeği

Salı, Aralık 05, 2006

Yapamayacaksam

Neler oluyor anlamıyorum. Akşamları bir miskinlik, bir bitkinlik. Sanki gün boyu yorulmuşum, bitmişim gibi. Tamam çalışıyorum ama o kadarda yorulmuyorum. Kafam zaten türlü kazanı, herşey bir parça işin içine giriyor. Yarım yarım düşünceler üzerimde, konsantre çalışmalarım boşuna gidiyor. Bugün tekrar çalışma düzenime geçiyorum. nasıl mı? Eve gidilir, hemen yatılır. Kalkıp bir kaç birşey yenir ve ders çalışmaya başlanır. Hiç bir şekilde TV, internete yaklaşılmaz, evde zırt pırt fal açılan iskambil kağıtları zahmetli bir yere saklanır. Ve çalışma günlüğü tutulur. Her gün yazılır, yazıldıkça gaza gelinir, daha çok çalışılır.

Hadi bakalım, bana kolay gelsin, size iyi gezmeler.

Limon Çiçeği