Çarşamba, Kasım 29, 2006

Gitsem bütün aşklar yüreğimdeyken halen ?

Evet. Başlıyorum. Belki olmayacak bir rüya, hayal. Ama hayallerimin peşinden gitmezsem nereye gidebilirim ki! Bu kadar kararlı olmamı sağlayacak sağlam temellerim de yok. Olsun bu sefer, kılı kılına planlayamamış olayım. Bu sefer önümde stres yapmamaya yetecek zaman olmasın. Bu sefer böyle olsun. Nasıl olsa böyle devam ettikçe ne kısalıyorum, ne uzuyorum. Yaptığım tek şey genişlemek olabilir. Onu da istemiyorum.

Amerika’da doktora yapan bütün arkadaşlarıma uzun uzun meyiller atıyorum. Siz oraya nasıl gittiniz ? Siz oraya giderken nelere dikkat ettiniz ? Hatta takip ettiğim gruplardaki insanları bile rahatsız ettim. Onlara da sordum. Neler yapılır, nasıl yapılır ?

Bir TOEFL var ki, yıllarca insanların çalıştıkları. Ben öyle yıl ayılamıyorum, malum. Bir , iki ay ancak zamanım var. Şimdi onu bir taraftan bakarken, bir taraftan başvuracağım okulları seçmem gerek. Nasıl mı ?

- Okulun sıralaması önemli değil. Önemli olan senin bölümünün sıralaması.
- Ama okulun ne kadar yukarıda ise senin kabul edilmeme şansın o kadar çok. Yani benim
- Okuldan ziyade önemli olan hangi konuda, kiminle çalışacağın.
- Burada ruhum, düşüncelerim ikiye ayrılıyor. Bu araştırılacak ilk konu, o yüzden Bold.
- Konuya bir taraftan karar verilirken bir taraftan üniversite taraması yapılacak.
- Başka nelere dikkat edilecek. Nerede yaşayacağın. Herkes hem fikir. Yaşanacak bir şehir. Bunun için elenenler, North California ve küçük şehirler (çok bilirim :). Bunun ile beraber yaşanılması tavsiye edilenler: DC, Chicago, Seatle, Florida, Newyork City, Philadelpia *. Her yeri görmediğim için yorum yapamıyorum ama gördüklerimden en isteyeceğim Phil olur.
- Buralardaki üniversiteleri araştırıp buraya yazmam gerek.
- İlk aklıma gelenler : Cronell, UPenn, Drexel, Boston ...

Hadi bana kolay gelsin.

Var ise önerileriniz, “ You wellcome”

Limon Çiçeği Çayı

Çarşamba, Kasım 22, 2006

Şeytan işi ne ? Karışmak, karışır o zaman.

günahı yalnız günahkârlar mı işler? kötülüğü sadece kötüler mi yapar? ahlâksızlık sadece ahlâksızların mı tekelindedir? yüzyıllardır aşkın insanoğluna yaptırdıkları için şeytan işi denilmiştir.
sol yanımızda?
omzumuzda?
içimizde?..
şeytan bunun neresinde!
aşka şeytan karışır. karışmamışsa o aşk değildir...

Soğuk başlayıp, öğleye yumuşayan havada; arasıra yüzünü gösterirken güneş ben niye ise aşktan konuşmak yazmak istiyorum. Çevremde öyle aman aman aşık olan, aşkına şeytan karıştıranlarda yok.
Hem benim çevremde kalanlar (olanlar değil :) aşklarını hep sek içmişlerdendir. Oyun, düzen,
entrika, tekme, tokat olmayanlardan temiz bir aşk defteri olanlardan. Varsa yoksa gözyaşları vardır. O da artık acının en can yaktığı yerde. Yoksa romana konu olan, kimin eli kimin cebinde aşklardan değil. Ama bu kitabı okuyunca, insan neler yapabileceğinin farkına varıyor. Yapmam dediği herşeyi aslında yapabileceğini.

"bak, ben sana ne derdim hep.. herşey insanlar için."
birisini kınamaya kalktığında jülide'nin "unutma, başkası yapabiliyorsa bir gün sen de yapabilirsin" dediğini hatirladi.

İçinde bunlara benzer potansiyeller taşıdığını farkediyor. Hele birde bu farkındalığa Eşkiya'nın periyodik olarak seyretmekten zevk aldığım, hatta seyretmesem boşluğunu hissettiğim bölümü gelince tüylerim diken diken oluyor. VCD formatında ise ikinci CD'nin başı. Baran'ın Berfo'ya neden diye sorduğu sahne, işte cevabı:

- "ihanet ha!" demek sen benim yaptıklarıma ihanet diyorsun.
- Peki eyi oyle olsun.Şimdi ben sana şoyle desem.Ben bunları yaptım çünkü aşıktım ben.Yani vurulmuştum.ölüyordum aşkımdan.Bunun uzerine kim bana ne diyebilir ha?
- ihanet ne?aşkım için yaptım ulan.ahlaksızlık mı? evet yaptım ben en yakın arkadaşımı -seni- jandarmaya ihbar etmiş adamım.Sen yapabilirmiydin benim yaptığımı ha? En sevgili arkadaşına ihanet edebilirmiydin? Onu jandarmaya ihbar edebilirmiydin? Arkadaşının altınlarını çalabilirmiydin? O altınlarla arkadaşının sevdiği kadını anasından babsından satın alabilirmiydin? Arkadaşını ölüme gönderebilrmiydin? Ama ben yaptım.Aşkım için
şimdi soyle bana hangimizin aşkı kejeye daha büyük ha? Hangimizin? Hangimiz keje için bu kadar günaha girmeyi göze alabildik? Bu aşk için ben cehennemde yanmaya hazırım ya sen?"

Umarım bu potansiyelin ortaya çıkacağı ortamlar olmaz. Ben yine büyük şehirde ama kendi küçük, mantıklı ve pişmansızlıklar olan dünyamda yaşayayım. Risk almam gerekirse alayım ama bu potansiyeli kullanmayayım.

Salı, Kasım 21, 2006

Güzel bir haber Bursa'dan

aftasonu şehir dışındaydım. Bu sefer Bursa'da. Gezmeye değil, dart turnuvasına gittim. Tunuvadan dolayı pek fazla bir yer görmedim, gezmedim. Kestane şekeri bile alamadım. Herşey ucu ucuna yetişti. Kestane şekeri getiremesemde, elim boş gelmedim. Yine bir üçüncülükle geldim. İşte ilk dört büyük bayanlar :))



Haberin devamını darttr'den okuyabilirsiniz.

Pazartesi, Kasım 06, 2006

En Hızlı Dönüş Dart'a

Pazar günü Ankara Dart Topluluğu'nın düzenlediği ADT Pirates Dart Turnuvası vardı. Malum 2 yıldan daha fazla dart oynayan birisi için bu turnuvalar gayet önemlidir. Ne de olsa puanları toplayıp milli takıma seçilmeye yarıyor. Neyse ben bu sıralamada bayağı gerilere düşmüştüm. Ne kadar antreman yapsamda, psikolojik gerilim, yenme-yenilme düşüncesi performansımı ciddi etkiliyordu.

Uzun tatilin dönüşü, antreman yapılmamış onca günden sonra bir gayret turnuvaya katıldım. Gerçekten kasmadan, nolursa olsun diyerek oynanan oyundan daha zevklisi yokmuş. Ve sonuç beklenenden daha iyi. Bayanlarda 4. oldum. Gerçi bana 4. değil, 3.lerden birisin demişlerdi. Ve işte haberlerin devamı



Daha bol bol turnuva haberi ileteceğim size.

Sağlıkla

Limon Çiçeği