Salı, Ağustos 29, 2006

Beyaz Gelincik Başlasın Artık..

Geçen yıl ATVnin en guzel dizilerinden birisiydi. Benim pazartesi dart macim olmasina ragmen, bir sekilde tekrarindan hafta ici dizi fragmanlarindan tekrar ettigim dizi simdi gece yarisi tekrar ediyor. Bende elimden geldigince izliyorum. Beni o dizide icine ceken bir seyler var. Belki cocuklukta, genclikte ayni senaryolara sahip turk filmleri ile buyudugumuzden, bu dizi de bana ona benzer bir tat veriyor. Kendimi aglamak uzere buldugum cok zaman oluyor. Ya da onlari sokakta gorsem, filmdeki adlari ile `ne yapiyorsun leynn` diyesim gelir. Sanki bizim oturma odasinda hep beraber yasiyoruz o hikayeyi. Bazen karakterin biri oluyorum, bazen karakterlerin hepsi...

Genelde kizlari boyle dizilere bir aktris ceker baglar, ben Aliye`yi bile buyuk saadakat ile Deniz olmasa da seyredecek biri oldugum icin kendimi ayni kefeye koyamadim. O zaman neydi dedim, beni boyle cekip icine gercekmis gibi yasatan ? Diziyi tekrar seyrederken buldum, ben dizideki dort erkek karakterin hepsinden bir parca istiyorum. Ama dusunulenin aksine Omer`den cok degil Mustafa`dan cok istiyorum. Bu da benim ask tarafimin agir bastigini gosteriyor. Omerin ise bir cok hali bana ters bile, karizma olayi haric :) Kendini cok bilen tavirlari, surekli duvarlar koymasi, yonetme tutkusu, hakim olma arzusu ... Bunun yaninda Mustafa`nin kitapsiz, hesapsiz sevgisi ... Biraz da memleket havasi var tabi, karakterler de bu anlamda cok uymus.

Tekrar baslasin artik, ama bu sene lutfen mac gunu ile ayni gun olmasin :)

Limin Cicegi

Perşembe, Ağustos 24, 2006

Plasebo

Kitapların içinden "bu da neymiş ?" diye not aldığım bir kelime. Biraz araştırdım, kurcaladım ve ilginç şeyler buldum.

Herşey kişinin algıladığı ile hayat edip hissettiği arasında aslında fark olmadığına dayanıyor. Nasıl yani ? Yani kişinin fiziksel ve psikolojik olarak aynı tepkileri vermesi demek oluyor.

Yapılan araştırmalar, hasta kişilere ilaç yerine renkli şeker verselerde aynı iyileşmeyi sağladıklarını göstermiş. Kanserli bir kişi, son kimyasal operasyonu
kaldıramayacağı için ( artık umut bitmiş) durumda iken imajinasyon yöntemi ile günde üç defa kendisinin kanserli bölgesini düşünmesini, şu an oraya iyileştirici bir ilacın hucum ettiğini, kanserli hücreleri zayıflatırken, alyuvarlarının onları sararak parçaladığını hayal etmesini istemişler. Tabi bu sadece hayal etmek değil, olayı tam olarak yaşamak. Hani bazen olur ya! Sevgiliniz yanınızda gibidir, ve siz o yanınızdayken aynı duyguları hissediyorsunuzdur. İşte bunun bilinçli ve eğitimli durumu...

Bende kendimi şunu söyledim, çikolata yemem ile yediğimi hayal etmem arasında fark yok ise neden ben hayal edip kilodan yıtrmıyorum. Denemeye başlıyorum, bakalım nasıl olacak ?

Bundan sonraki konu "imajinasyon" ve teknikleri olsun. Böylece denize girmeden, tatil yerine gitmeden tatil yapıp; antreman yapmadan antreman yapabilirim. Tabi işlerin bu kadar kolay olmadığını biliyorum. Denemek gerek

Süheyla

Perşembe, Ağustos 17, 2006

Look And Relax

Apartman sakinlerini keşfettim. Fotoğraf makinası ile farklı bir bakış açısı yaratan kişilerin topluluğu. Hepsinin ortak paydası fotoğraf. Bende onlara ayak uydurmaya çalışıyorum. Ama daha yolum var. Her ay bir konu belirliyorlar, önce kendi çektiği fotoğrafları yayınlıyorlar. Daha sonra da misafilerinkini.. Bende son iki aydır katılıyorum. Bu ayki konu kırmızı.. şöyle kırmızı elbiselerimi giyip, kırmızı ruj ve ojeler ile kırımızı bir şapka takmak geldi içimden. Ama fotoğrafı kim çekecek ??

www.lookandrelax.com adresi, incelemek isteyenlere

Kırmızı - Limon Çiçeği

Tepeden bir degisiklik

Tepeye bir çalışma koymak istiyordum. Sonunda birşeyler hazırladım. Tabi bu konularda çok amatör olunca böyle oluyor ama beni anlattı sanki :)

Salı, Ağustos 15, 2006

Bu Şarkı Çarptı Beni

Yine sabah erken kalkma ritüellerinden birini yaptım. 5:15'de ayaktaydım. Tek fark vardı. Ortam kapıları kapatamayacağım kadar sıcak, annem bütün gece uyuyamamış biraz hassas. Hal böyle olunca sessiz sessiz evde dolandım. Sonra kulaklık ile radyo dinledim. Ve bu şarkı beni çarptı. İlk iş gelip indirdim ve dinliyorum. Sözleri ile şöyle :

Kaç zamandır med cezir sandım
Görmeyince seni silinir sandım
Hapsolunca gözlerine
Allahım nasıl nasıl nasıl nasıl
Nasıl da yandım
Bir kaç efe ve bir iskele
Sevdan olta bana hadi rastgele
Bende yerin dolmamış hala
İşte ben asıl asıl asıl asıl
O zaman yandım

gam çalar savurur koparıp aşktan
kalmadı farkım hiç kuru yapraktan
ne sefa ne vefa istemem versin
her nefes dilerim seni ben haktan

Senden kaçmam gerek
Seni aşmam gerek
Nerde bende seni silecek yürek
Seni aşmam gerek
Senden geçmem yürek
Nerde bende seni silecek yürek

Soz: henuz bulamadim

Pazartesi, Ağustos 14, 2006

Bu hafta

İnanılmaz sıcak bir haftasonu. Nasıl geçti anlamadım. Pelte şeklinde yataktan kalkmadım. Ayakta olduğum tek zamanlar gece geç saatler ve sabah erken saatleri. Arada sıra annem dürtüp birşeyler yemeye zorlamasa parmağımı kıpırdatmadan yatabilirdim. Neyseki hayalini kurmak istediğim güzel şeyler vardı da, yatarken çok fazla canım sıkılmadı. Şanslıyım yine ..

Bu cumartesi meteor yağmuru var dediler. Biz arkadaşlarla, neyseki, bahçeli bir mekanda otururken gözlerim sürekliyukarı kaydı, acaba bir tanesini tuttururumda herşey daha güzel olur mu dedim. Ama göremedim. Son umut, gece yatağımın başucuna bakarken (malum sıcakta yatağım pencerenin içinde) birşeyler göremeden uyudum. Ama uyumadan az önce şöyle düşündüğümü hatırlıyorum. Olmuş gibi tam olarak hayal eder ve yaşarsam aslında olmuştur. Bu düşünce ile yıldızlar kaydırayım derken havai fişek görünümlü bir arka arkasına yıldız kayması yaşadım. Bu olayı Spor Performansını artırma çalışmalarında okumuş ve yapmıştım. Sonra yeni başladığım İngilizce Konuşma sınıfı hocamızda aynı şeyi anlatınca, hayatımın her köşesinde denemeye karar verdim. Özellikle yemek yeme konusunda, belki böylece sürekli yemek yeme isteğim olmaz :) bir kaç fazla kilodanda kurtulurum :)

Gelelim hocamiza, hocamiz avusturalyalı, atış koçuymus kendisi. Karısı Türk oldugu icin gelmişler buraya ve kendisi ingilizce öğretmenliğine başlamış. Sınıf beni pk memnun etmedi ama bir kere yazılmış olduk. Artık bir ay devam edeceğim ama seviyemde iyileşme hissetmez isem bu kadar ile kalırım.

Deniz zamanım geldi, kum güneş zamanım.. yetti artık haftasonu yapıyorum bir organizasyon ve gidiyorum valla.. deniz istiyorum deniz..

Limonata (bu sıcakta çiçek olmaz diye çiçel yerine limonata oldum :)

Cuma, Ağustos 11, 2006

Dart federasyonu bayanlar sıralamasını yayınlamış . Ben darttr'den gördüm. 13. sıradayım ama o da ne ? Atatürk turnuvası eklenmemiş. Ben puanımı istiyorum ! Acil eylem planına geçiyorum. Bakalım kaçıncı olacağım.
Kafein krizim geçti. Geçmeden önce birşeyler yaptı tabiki.
Deniz ve kardeşi bana geleceklerdi. Tatilden dönmüşler, kapkara olmuşlar, yüzmüşler ve gelirkende Şirince'ye uğramışlar. Uğradıklarında beni arayıp meyveli şarapta tercihi mi sormuşlardı. Vişne demiştim. Onlarda bana vişne, hep beraber içmek içinde vişne ve kara dut almışlar.

Arkadaşlarım gelirde ben tarif denemesi yapmaz mıyım ? Hemen yaptım. Dr.Oetker'ın muffinlerinden alırken kafein krizi kendisini gösterdi ve kakaolu muffin aldım. Aldım, yaptım. Fotoları limon çiçeği tariflerden görebilirsiniz. Gel görki kızlar pek muffin yemeyince bana kaldı. Bugün itibarı ile hepsi bitti :))

Gelelim meyveli şaraplara. Soğuk içilmeleri gerekiyor, ben buz attım hızlı soğutma için pek bir şeye benzemedi. Zaten birincileri bitirene kadar soğumuştu. Konuştuk uzun uzun ... sabah erken kalkma seanslarına tekrar başaldığım için 12'de benim gözler kapanıyordu ve kapandı.

Sabah kalktığımda farkettim ki, Selma'ya gönderilecek biskuviler yapılmadı. Akşam pişirmem gerekse bile hamuru yapıp dolapta en az 2 saat saklamam gerek. Sabah iki ara bir derede yaptım hamuru. Bu konunun detaylarını ise yine tariflerde yazdım.

Bugün itibari ile Amerikan Derneği konuşma kurslarına başlıyorum. Yurtdışında iş hayali kurmak ile olmuyor, ingilizceyi geliştirmek ve hatta başka diller öğrenemem gerek. Bakalım ne kadar işe yarayacak ?

Dolu bir haftasonu beni bekliyor. Önem verdiğim her konuda birşeyler yapacağım.
sağlık, aile, arkadaş, spor

Hadi guzel bir haftasonu gecirin !

Salı, Ağustos 08, 2006

Kafein Ne Kadar Zararlı ?

Evet biliyoruz ama ne kadar ? Bugünlerde canım sabah kalkar kalmaz kahve, yemeklerden sonra kola ve akşam üzeri kahve istiyor. Ben ki çikolata düşkünü biriydim, hiç aklıma bile gelmiyor. Ama kahve deyince yemek bile yemek istemiyorum. Malum biraz kilo fazlası olunca işime gelmiyor değil ama kaş yapalım derken gözden olmayalım. Araştırdım.

"Kafeinin normal miktarı kişiye göre değişir. Kafeine karşı duyarlılık; tüketim sıklığı, düzenli olarak alınan miktar, vücut ağırlığı ve fiziksel koşullar gibi pek çok etmene bağlıdır. Pek çok çalışmada, yetişkinler için güvenli olarak tüketilebilecek kafein miktarının günde 300 mg (yaklaşık 3-4 fincan kahve ya da 5-6 büyük bardak çay) olduğu belirtilmiştir. Kafein kan dolaşımında ya da vücutta birikmez, alındıktan birkaç saat sonra atılır. "

Bilgisi içimi bir parça rahatlattı. Ama yine de kuşku yapacağını yaptı ve araştırmaya devam.

"Kafein, merkezi sinir sistemine etki ederek, beyne giden ve beyinden gelen mesajları hızlandıran; böylece kişinin daha uyanık ve aktif olmasını sağlayan bir uyarıcıdır.
Bazı popüler içeceklerde bulunan kafein miktarını aşağıdaki tabloda görebilirsiniz:
İçecek (250 ml) İçerdiği kafein
Red Bull 80 mg
‘V’ 78 mg
Coca-Cola 48.75 mg
Diet Coke 48 mg
Pepsi 40 mg
Diet Pepsi 44 mg
Pepsi Max 44 mg
"

Devam ediyorum:
"Kısa-dönem etkileri:

Kafein, sinir sistemini uyaran bir kimyasaldır. Kana mideden karışır ve etkileri 15 dakika sonra hissedilir hale gelir. Kafeinin kısa dönemde yaygın olarak hissedilen etkileri, vücudun enerji seviyesinin artması, uyanık ve dinç olma, keyif ve rahatlık hislerinde artıştır. Alınan kafein miktarının vücuttan atılması uzun saatler sürmekte, alınan miktarın sadece yarısının atılması 6 saat sonra gerçekleşebilmektedir. Bu durum, kafeinin etki süresini uzatmakta ve etki alanını genişletmektedir. Kafeinin diğer etkileri, kan basıncını, nabız atışını hızlandırmak, kas hareketlerini yavaşlatmak, kan damarlarını daraltmak ( bu durum soğuk el ve ayaklara neden olur), nefes almayı kolaylaştırmak ve mide asit seviyesini yükseltmektir. Bu durum, vücudun stres altında verdiği tepkilere yakındır. Beyne giden kan damarlarının daralması beyne giden kan akışını azaltır ve beynin bunu bir tehdit olarak algılamasını ve vücudu korumak için atağa geçmesini sağlar. Bu durum, uykunun ertelenmesine, stres hormonlarının ise yükselmesine neden olur. Vücut daha aktif ve daha atak hale gelir.
"

Kendime sürekli stres ortamı yaratıyormuşum. Bu da stres belirtisi olan yüzüm, derim ile neden oynadığımı biraz açılıyor. Şu an itibari ile bu duruma dikkat edeceğim. Kafeinli yiyecek ve içeceklerden sonra mı yolma operasyonu başlıyor acaba ?

"Uzun-dönem etkileri:

1958’de U.S. “Food and Drug Administration” (Amerika Birleşik Devletleri Yiyecek ve Uyuşturucu Madde Kurumu) tarafından yapılan bir araştırmada, kafeinin uzun vadede insan sağlığı üzerinde ciddi derecede yıkıcı bir etkisi bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Kafeinin, kan basıncını arttırıcı etkisine rağmen kalp hastalığına yol açma riskinin yüksek olmadığı, fakat yüksek dozda kafein alımının yüksek tansiyona yol açabileceği üzerinde durulmuştur. Yapılan araştırmalar kafein ile kanser oluşumu arasındaki bağın da zayıf olduğunu ortaya koymuştur. Kafein, sağlıklı kişilerde kalp hastalığına yol açmamaktadır fakat aritmiye (kalbin ritmik atışının bozulması) yatkın olan kişilerde bu durum kafein kullanımıyla tetiklenmekte ve kendini belli etmeye başlamaktadır. Kafeinin insan psikolojisi üzerindeki etkisi de araştırılmıştır. Panik atak ve “anksiyete” problemlerinin belirtilerinin, kafein kullanımıyla daha kötüleştiği ortaya konmuştur. Buna ek olarak kafein kullanımının depresyon oluşumuyla da yakından ilişkili olduğu bilinmektedir. Bu özel durumlar dışında, Amerikan Sağlık Birliği (American Medical Association) ve Amerikan Kanser Topluluğu (American Cancer Society), ortalama dozda düzenli olarak kullanılan kafeinin, uzun vadede sağlık için büyük çapta bir tehdit oluşturmadığını bildirmiştir.
"

Bu durum biraz rahatlattı beni. Gerçi ritm bozukluğu ciddi bir sorun ve yüksek tansiyon. Dikkat diyorum !
"Kafeinin ruh hali üzerine etkisi:

Kafeinin ruh hali üzerine olan olumlu etkileri (keyifli ve mutlu olma hali, enerjik ve aktif hissetmek, sosyalliğin artması vb.) alınan kafein miktarına ve alan kişinin kafeine olan bağımlılık ve bağışıklık derecesine orantılı olarak değişmektedir. Kafeini fazla tüketmeyen, aralıklı olarak alan kişilerde az miktarda alınan kafein (100-200 ml gr) bile pozitif etkiler oluşturmakta fakat düzenli kafein kullanıcılarında bu miktar fazla etki sağlamamaktadır. Bu kişilerde, sabah kahvesinin sağladığı olumlu etkiler, kafein alınmadığı sürede meydana gelen yan etkileri (uykusuzluk, uykuyu tam alamama ve uykulu olma hali) yatıştırmak şeklinde ortaya çıkmaktadır. Yüksek miktarlarda alınan kafein için artık olumlu etkiler yerine tedirginlik, huzursuzluk, hızlı kalp atışı ve mide asitlerinde çoğalma gibi negatif etkilerden bahsetmek mümkündür. Negatif etkilerin gücü kişinin kafeine olan hassasiyetine ve bağışıklığına göre değişmektedir. Eğer kişi kafeine bağımlıysa ve kafeine karşı olan toleransı yüksekse olumlu etkilerin ortaya çıkışı ancak çok miktarda kafein alımıyla sağlanır ve bu miktar diğer kişilerde olduğu gibi negatif etkilere yol açmaz. Bu kişilerde, negatif etkiler, kafein yokluğunda ortaya çıkar.
"

Kolayca mutlu olmanın yolları. Ne zaman mutlu olmak istesem mi canım istiyor acaba. Yoksa mutlu olmaya zaten ihtiyacım var deyip beden kafein mi istiyor ?

Nasıl da etkiliyor hayatımı yediklerim içtiklerim !
Daha dikkatli olmalıyım daha

Limon Çiçeği