Çarşamba, Eylül 20, 2006

Öfke, Hiddet, Üzüntü, Sinir

Dün bunları düşündüm. Ben bunlardan hangisini daha çok yaşıyorum diye düşündüm. Durduk yere nereden aklına geldi demeyin. Yaşama dönüş kliniklerinden birinin reklamında bu kelimleri arka arkasına görünce düşünmeye başladım.

Üzüntü: bu iç burkan bir duygu, birinden beklemediğim bir yargı cümlesi duyduğumda üzülürüm. Tabi bu kişi benim sevdiğim biri olması gerekiyor.

Sinir: Sana bunu söylemeye yetkisi, ilgisi , bilgisi olmayan kişilere karşı verdiğim tepki. Çok olağan birşeyin olmaması sağlandığında hissettiğim his.

Öfke: Olmasını beklediğim, ama olmayan, oldurulmayan olaylarda hissettiğim his, a öfkelendiğimde bunu hareketlerimle belli etmem, "Ssssaallllaaakkk" gibi kelimelerle geçiştiririm veya "Canu cehenneme"

Hiddet: En çok bu duygu bana yakın, hazmetmemin çok uzun zaman alacağı durumları fark ettiğim anda hissettiğim, kan basıncımın arttığı, çevremedekileri kırmak yıkmak istediğim, birşeyleri fırlattığım ama hırsımı alamayıp başka fırlatacak şeyler aradığım, ağzımdan kelime çıkmayan, kendimi ifade edemediğim anlar

Şimdi bir bunun için Internete bakalım, onlar ne diyor:

Üzüntü:
Olması istenilmeyen olaylardan doğan ruh tedirginliği, teessür (TDK)

Sinirlenmek:
Duygu ve davranışlarını denetleyemeyecek duruma gelmek, öfkelenmek, köpürmek, feveran etmek (TDK)

Öfke:
Engelleme, incinme veya gözdağı karşısında gösterilen saldırganlık tepkisi, kızgınlık, hışım, hiddet, gazap (TDK)

Hiddet:
Öfke, kızgınlık (TDK)

Çok yakın gibi kullanmışlar ama sanırım sizde zaman zaman hissetiğiiz bu duyguların farklılıklarını yaşıyorsunuzdur. Yani anlatamasamda anladınız değil mi :)

Sonra daha derin düşüncelere daldım, peki dedim, kıskançlık, haset, imrenme, yerinde olma isteği arasındaki fark ne? Bunu da gelecek yazıma saklamdım

Limon Çiçeği

Hiç yorum yok: