Salı, Ağustos 08, 2006

Kafein Ne Kadar Zararlı ?

Evet biliyoruz ama ne kadar ? Bugünlerde canım sabah kalkar kalmaz kahve, yemeklerden sonra kola ve akşam üzeri kahve istiyor. Ben ki çikolata düşkünü biriydim, hiç aklıma bile gelmiyor. Ama kahve deyince yemek bile yemek istemiyorum. Malum biraz kilo fazlası olunca işime gelmiyor değil ama kaş yapalım derken gözden olmayalım. Araştırdım.

"Kafeinin normal miktarı kişiye göre değişir. Kafeine karşı duyarlılık; tüketim sıklığı, düzenli olarak alınan miktar, vücut ağırlığı ve fiziksel koşullar gibi pek çok etmene bağlıdır. Pek çok çalışmada, yetişkinler için güvenli olarak tüketilebilecek kafein miktarının günde 300 mg (yaklaşık 3-4 fincan kahve ya da 5-6 büyük bardak çay) olduğu belirtilmiştir. Kafein kan dolaşımında ya da vücutta birikmez, alındıktan birkaç saat sonra atılır. "

Bilgisi içimi bir parça rahatlattı. Ama yine de kuşku yapacağını yaptı ve araştırmaya devam.

"Kafein, merkezi sinir sistemine etki ederek, beyne giden ve beyinden gelen mesajları hızlandıran; böylece kişinin daha uyanık ve aktif olmasını sağlayan bir uyarıcıdır.
Bazı popüler içeceklerde bulunan kafein miktarını aşağıdaki tabloda görebilirsiniz:
İçecek (250 ml) İçerdiği kafein
Red Bull 80 mg
‘V’ 78 mg
Coca-Cola 48.75 mg
Diet Coke 48 mg
Pepsi 40 mg
Diet Pepsi 44 mg
Pepsi Max 44 mg
"

Devam ediyorum:
"Kısa-dönem etkileri:

Kafein, sinir sistemini uyaran bir kimyasaldır. Kana mideden karışır ve etkileri 15 dakika sonra hissedilir hale gelir. Kafeinin kısa dönemde yaygın olarak hissedilen etkileri, vücudun enerji seviyesinin artması, uyanık ve dinç olma, keyif ve rahatlık hislerinde artıştır. Alınan kafein miktarının vücuttan atılması uzun saatler sürmekte, alınan miktarın sadece yarısının atılması 6 saat sonra gerçekleşebilmektedir. Bu durum, kafeinin etki süresini uzatmakta ve etki alanını genişletmektedir. Kafeinin diğer etkileri, kan basıncını, nabız atışını hızlandırmak, kas hareketlerini yavaşlatmak, kan damarlarını daraltmak ( bu durum soğuk el ve ayaklara neden olur), nefes almayı kolaylaştırmak ve mide asit seviyesini yükseltmektir. Bu durum, vücudun stres altında verdiği tepkilere yakındır. Beyne giden kan damarlarının daralması beyne giden kan akışını azaltır ve beynin bunu bir tehdit olarak algılamasını ve vücudu korumak için atağa geçmesini sağlar. Bu durum, uykunun ertelenmesine, stres hormonlarının ise yükselmesine neden olur. Vücut daha aktif ve daha atak hale gelir.
"

Kendime sürekli stres ortamı yaratıyormuşum. Bu da stres belirtisi olan yüzüm, derim ile neden oynadığımı biraz açılıyor. Şu an itibari ile bu duruma dikkat edeceğim. Kafeinli yiyecek ve içeceklerden sonra mı yolma operasyonu başlıyor acaba ?

"Uzun-dönem etkileri:

1958’de U.S. “Food and Drug Administration” (Amerika Birleşik Devletleri Yiyecek ve Uyuşturucu Madde Kurumu) tarafından yapılan bir araştırmada, kafeinin uzun vadede insan sağlığı üzerinde ciddi derecede yıkıcı bir etkisi bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Kafeinin, kan basıncını arttırıcı etkisine rağmen kalp hastalığına yol açma riskinin yüksek olmadığı, fakat yüksek dozda kafein alımının yüksek tansiyona yol açabileceği üzerinde durulmuştur. Yapılan araştırmalar kafein ile kanser oluşumu arasındaki bağın da zayıf olduğunu ortaya koymuştur. Kafein, sağlıklı kişilerde kalp hastalığına yol açmamaktadır fakat aritmiye (kalbin ritmik atışının bozulması) yatkın olan kişilerde bu durum kafein kullanımıyla tetiklenmekte ve kendini belli etmeye başlamaktadır. Kafeinin insan psikolojisi üzerindeki etkisi de araştırılmıştır. Panik atak ve “anksiyete” problemlerinin belirtilerinin, kafein kullanımıyla daha kötüleştiği ortaya konmuştur. Buna ek olarak kafein kullanımının depresyon oluşumuyla da yakından ilişkili olduğu bilinmektedir. Bu özel durumlar dışında, Amerikan Sağlık Birliği (American Medical Association) ve Amerikan Kanser Topluluğu (American Cancer Society), ortalama dozda düzenli olarak kullanılan kafeinin, uzun vadede sağlık için büyük çapta bir tehdit oluşturmadığını bildirmiştir.
"

Bu durum biraz rahatlattı beni. Gerçi ritm bozukluğu ciddi bir sorun ve yüksek tansiyon. Dikkat diyorum !
"Kafeinin ruh hali üzerine etkisi:

Kafeinin ruh hali üzerine olan olumlu etkileri (keyifli ve mutlu olma hali, enerjik ve aktif hissetmek, sosyalliğin artması vb.) alınan kafein miktarına ve alan kişinin kafeine olan bağımlılık ve bağışıklık derecesine orantılı olarak değişmektedir. Kafeini fazla tüketmeyen, aralıklı olarak alan kişilerde az miktarda alınan kafein (100-200 ml gr) bile pozitif etkiler oluşturmakta fakat düzenli kafein kullanıcılarında bu miktar fazla etki sağlamamaktadır. Bu kişilerde, sabah kahvesinin sağladığı olumlu etkiler, kafein alınmadığı sürede meydana gelen yan etkileri (uykusuzluk, uykuyu tam alamama ve uykulu olma hali) yatıştırmak şeklinde ortaya çıkmaktadır. Yüksek miktarlarda alınan kafein için artık olumlu etkiler yerine tedirginlik, huzursuzluk, hızlı kalp atışı ve mide asitlerinde çoğalma gibi negatif etkilerden bahsetmek mümkündür. Negatif etkilerin gücü kişinin kafeine olan hassasiyetine ve bağışıklığına göre değişmektedir. Eğer kişi kafeine bağımlıysa ve kafeine karşı olan toleransı yüksekse olumlu etkilerin ortaya çıkışı ancak çok miktarda kafein alımıyla sağlanır ve bu miktar diğer kişilerde olduğu gibi negatif etkilere yol açmaz. Bu kişilerde, negatif etkiler, kafein yokluğunda ortaya çıkar.
"

Kolayca mutlu olmanın yolları. Ne zaman mutlu olmak istesem mi canım istiyor acaba. Yoksa mutlu olmaya zaten ihtiyacım var deyip beden kafein mi istiyor ?

Nasıl da etkiliyor hayatımı yediklerim içtiklerim !
Daha dikkatli olmalıyım daha

Limon Çiçeği

2 yorum:

Unknown dedi ki...

Sevgili Limon Çiçeği kahveyle ilgili araştırmanız beni çok ilgilendirdi.Çunkü ben de bir kahve düşkünüyüm.Araştırmadaki bulguların çoğu da mevcut bünyemde.
Özellikle de türk kahvesi diyorum. Hoşçakalın. sevgiler

Teorik Deli dedi ki...

Teşekkürler, demek ki günde içtiğim kahve sayısı azmış...